1989 Yılında, adı o güne kadar kamuoyunca duyulmamış bir kişi İstanbulluların yaşamına girdi. Bir kentte yaşayanların, bir insanın yaşamının en önemli unsuru SU’yun başına getirildi. Susuzluk çekenler onu suçladılar, ona küfür ettiler.. O güne kadar mahallelerine, evlerine su gelmemiş olanlar, su boruları döşenmeye başlayınca onu kucakladılar, öptüler.
Kimdi bu insan?...
Dürüst bir memur çocuğuydu. 1937 yılında Istanbul’da doğmuştu. Babası ve annesi de İstanbulluydular. Tek çocuklarına iyi bir eğitim verme çabası içindeydiler. Daha ilkokulun ikinci sınıfındayken özel İngilizce ders aldırttılar. Babasının Sümerbank’taki memuriyeti sırasında Ankara’da Mimar Kemal İlkokulunda ilköğrenimine başladı. 1947 yılında babası Istanbul’a atanınca Şişli Terakki lisesinin ilkokul bölümüne devam etti ve buradan diplomasını aldı.
Annesi, oğlunun iyi İngilizce öğrenmesini istiyordu. O yıllarda çocuklar şanslıydı. İyi okullara girmek için sınavdan sınava koşmuyorlardı. Annesinin, okul müdürüne her hafta giderek, bıktırması sonunda oğlunun İstanbul İngiliz Erkek Okulu’na (English High School for Boys) kaydını yaptırdı.