Bir süre iki web sitesinde köşe yazısı yazdım. Yazdıklarımızı beğenen okuyucular var. Bir de beğenmeyenler…. Şimdi de kendi web sitemde yazmaya başladım.
Beğenmeyenler yazdıklarımı değil de, daha çok adımın ortaya çıkmasını beğenmiyorlar. Yılların ön yargılarını silemiyorlar. 1993 yılında aylarca yazılanlar ve söylenenler tüm düşüncelerini kaplamış durumda. Yıllar geçtikten sonra olayların gerçek yüzünü görüp anlamaktaki tereddütler henüz dağılmamış.
Adıma olumsuz tepki gösterenlerden yorumlar geliyordu. Yalnızca bana değil, yazılarımın yayınlandığı sitelere de. Bu arkadaşlara da cevap yazısı gönderiyordum. Kısaca teşekkür ettikten sonra, değindikleri özel bir konu varsa, kısa açıklama ile aklımın erdiği, dilimin döndüğü kadar gerçek durumu anlatmaya çalışıyordum.
Uzun yılların ve sayfalarca yazının, saatlerce dinlenen televizyon yorumlarının etkisinin birkaç satırla azaltılabileceği veya yok edileceği düşünülemez. Ancak bu cevaplarda yazılanlar adımı olumsuz olarak hatırlayanlarla, henüz gerçekleri görme olanağına erişmemiş olanlarla ilk diyalogu sağlayabilmek için bir adım oluyor. Gerçekleri uzun uzun anlatmak, karşılıklı tartışmak, yaptığım yanlışların neden, hangi etkenler altında meydana geldiğini açıklamak karşılıklı konuşmayı gerektiriyor diye düşünüyorum .