Cezaevinden tutuklu nasıl taşınır
Yaklaşık bir hafta önce Van cezaevinden İstanbul’a ifade için nakledilen beş tutuklu cezaevi aracının yanması üzerine yanarak hayatlarını kaybettiler. Bu konuda gazetelerimizde çeşitli haberler çıktı. Adalet Bakanımızın beyanatları, köşeyazarlarının eleştiri yazıları günlerce basını kapladı. Aracın eskiliğinden tutun da akla gelebilecek her türlü teknik ayrıntı üzerinde duruldu. Tahkikat açıldı. Ve eski hamam eski tas her şey eskisi gibi devam etti.
Bu cezaevi araçlarında tutukluların veya hükümlülerin nasıl taşındığı konusunda bilgisi olan köşeyazarı var mıdır?. Beş yıllık cezaevi yaşamımda onlarca defa bu araçlara bindirilmişimdir. Her defasında da Allah’ın bizleri bir kazadan koruması için dua etmişimdir. Sağ olarak inince de derin bir “çok şükür” demişimdir.
Size bu araçlarda insanların nasıl taşındığını anlatayım: Önce ellerinize sıkı bir kelepçe takılır. Bu kelepçe o kadar sıkı olabilir ki, mesela ben Eskişehir kapalı cezaevinden Ankara Keçiören açık cezaevine nakledilirken yedi saatlik yolculuk için takılan kelepçenin izi beş ay kolumda kalmıştı. Şansınız varsa iki kişiye tek kelepçe takılır. O zaman bir kolunuz serbest kalır. Gereğinde elinizle bir yerlere tutunabilirsiniz. Tek kişi olarak, iki kolunuzu hareketsiz kılacak şekilde kelepçelendiyseniz, aracın sallantıları ile etrafa savrulursunuz.
Sonra üstünüze ara kapı kapanır. Ve bu kapı sıkı sıkı kilitlenir. Anahtar da araç komutanı astsubay tarafından muhafaza edilir. Dış bölmeye yeteri kadar jandarma eri, önde ise araç şöförünün yanına gene bir er ve araç komutanı oturur.
Bu durumda bir olay halinde, öndeki araç komutanının inmesi ve ara bölmenin anahtarını çıkarıp kilitli kapıyı açarak tutuklu veya hükümlüleri hapsoldukları bölmeden çıkarması gerekir.
Şimdi gelelim sözü edilen olaya: Nakledilen beş tutukluya karşın araçta on iki jandarma vardır. Bir şöför, bir araç komutanı ve on adet jandarma eri. Kazaya sebep olan yangın aracın motorunda yani ön veya arka tarafta çıkmıştır. Gazete haberlerinden anladığımız kadar önce araçta bulunan yetersiz yangın söndürme tüpü ile çıkan alevler söndürülmek istenmiş, bu tüp yetersiz kalınca geçen araçlardan yardım istenmiş ancak hiçbir araç yardım için durmamıştır. Bu süre içerisinde yangın yayılmış ve aracın içini duman kaplamıştır. Ancak bu durumda araç komutanı ara kapının anahtarını bir ere vererek kapıyı açmasını emretmiştir. Aracın içerisini kaplayan duman dolayısıyla er kapıya ulaşamamış ve beş tutuklu haykırışlar içerisinde yanarak can vermiştir.
Ben hiçbir haberde araç komutanının sorumluluğu üzerine bir satır okumadım veya bir kelime işitmedim. İlk olarak yapılması gereken, yangın çıkar çıkmaz ara kapının açılarak içeride bulunan insanların kurtarılması olmalıydı. On iki jandarma hiçbir zarar görmeden bu kazadan kurtulmuşlatdır. Yananlar tutuklulardır.
Şimdi yetkili ve sorumlulara soralım:
1.Araç komutanı hakkında soruşturma açılmış mıdır?
2.Bundan böyle olabilecek kazalarda öncelikle tutuklu veya hükümlülerin kurtarılması için bir talimat verilmiş midir?
3.Ara kapının kilitlenmeyip yalnızca dışarıdan açılan basit bir düzenekle açılması için gerekli önlemlerin alınması düşünülmekte midir?
4.Uzun mesafelerde (Van – İstanbul arası karayolu ile 1.000 kilometreden daha fazladır) tutuklu veya hükümlülerin uçakla nakli konusunda talimat verilmiş midir?
Bu sorulara sizler de birkaç tane ekleyebilirsiniz. En önemlisi: Tutuklu veya hükümlülerin de insan olduğu düşünülmekte midir?