Ortadoğu’da yeni bir güç ekseni oluşuyor veya oluşturuluyor. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Obama 2009 yılından beri dış politikada Uzak Doğu’yu kademe kademe öne çıkarmakta. Son olarak Kasım 2012 Uzak Doğu ziyaretinde açıkça, bundan böyle Uzak Doğu ve de özellikle Çin’in ABD dış politikasının temelini oluşturacağını söyledi. Obama’nın sözleriyle: “Asya Pasifik bölgesi ABD’nin geleceğinde, yalnız ekonomik değil politik ve güvenlik hedeflerimiz açısından da, en önemli bölgelerden birisidir.”Suriye’de iki yıldır devam etmekte olan iç savaş, bu ülkenin kuzeyinde de özerk bir Kürt Bölgesi oluşumunu son haftalar içerisinde hızlandırmıştır. Doğal olarak bu bölge de Türkiye ile ekonomik entegrasyona gidecektir. Akdeniz’e çıkışı olmayan bu bölgeler yaşamak ve gelişmek için Türkiye ile sıkı ilişki içerisinde olmak zorundadırlar. Gerek Irak gerekse Suriye’deki Kürt toplumunun son on yılda Arap egemenliğine karşı gelmesi onları siyaseten de Türkiye’ye bağımlı kılmaktadır.
Nüfus olarak en kalabalık Kürt toplumunun yaşadığı Türkiye iç politikasında son altı aydır yürütülen “barış süreci” ile, Türkiye sınırları içerisinde yaşayan Kürtler, kısmen de olsa, ilk defa kısıtlı bir yerel özerkliğe sahip olacaklardır. Böylece dört ülkede yaşayan Kürtler, İran hariç olmak üzere, yalnızca belli bir özerklik kazanmanın dışında, bu yeni güç ekseninde yer alarak Orta Doğu’da önemli bir unsur haline geleceklerdir.