Dünyadaki iklim değişikliğinin endişe verici duruma gelmesi karşısında fosil yakıtları kullanımının sınırlanması bütün ülkelerin en önemli sorunlarından biri haline geldi. Şimdi, bir taraftan yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımlar artırılırken, bir süredir ikinci plana düşmüş olan nükleer enerji yatırımları da yeniden ele alınmaya başladı. Biz de nükleer enerji konusunda olumlu ve olumsuz yönleriyle ayrıntılı bilgi aktarmakta fayda gördük.
Nükleer reaksiyonların kontrol altında itici güç, ısı ve elektrik üretimine çevrilmesine nükleer güç diyoruz. Uranium-235 gibi parçalanabilir bir maddenin yoğunlaştırılarak kontrol edilebilir zincirleme bir reaksiyonla parçalanmasından ortaya çıkan nükleer enerji ısı oluşturur. Bu ısıyla üretilen su buharı ile çalıştırılan buhar türbini elektirik üretilir.
Nükleer güç günümüzde dünya enerji üretiminin % 7’sini ve elektrik üretiminin % 15,7’sini meydana getirmektedir. ABD elektirk enerjisinin % 20’sini, Fransa ise % 80’ini nükleer reaktörlerden sağlamaktadır. Avrupa Birliğinin tüm elektriğinin % 30’u nükleer güç kaynaklıdır.
Nükleer enerji sera etkisi yaratmayan bir enerji kaynağı olarak fosil yakıtlarının yerine kullanılması tercih edilmektedir. Ancak üretilen ısının bir bölümü enerjiye dönüştürülebildiğinden geri kalan atık ısı için soğutma suyu gerekmektedir. Genelde soğutma suyu olarak kullanılan akarsuların ısınması eko sistemini etkilemekte en basitinden balık ölümlerine sebep olmaktadır.