Aşk ve Sevgi
Siz hiç kendinize Aşk nedir diye sordunuz mu? Aşk ile sevgiyi ayırt edebiliyor musunuz? Bildiğim bir şey varsa ikisinin de çok ayrı şeyler olduğu. Çok iyi bildiğim, insanın ancak bir defa âşık olabileceği. Diğerleri çok veya az sevgiden başka bir şey değil.
Ne zamanki karşı cinsten birine karşı duygularınız aklınızı kullanmaya engel olur, işte o zaman Aşk’ı yaşıyorsunuz demektir. Ancak o anı düşünürsünüz. Tüm varlığınız O’nunla doludur. O’ndan başka bir düşünceye sahip olamazsınız. O bütün varlığınızı kaplar. Beyniniz sadece ve sadece O’nunla doludur. Her yerde O’nu görürsünüz. O’na kavuşmak, her an O’nunla birlikte olmak istersiniz. Bu duygulara sahipseniz Aşk’ı yaşıyorsunuz demektir.
Sevgide, aklınız durmaz, düşünme becerinizi kaybetmezsiniz. Akla, mantığa uymayan, çevrenize akılsızca görünen, hayretle izlenmenize sebep olan hareketler yapmazsınız. Aşk duygusu içerisindeyken yaptıklarınız bir süre sonra belki size de akıl ve mantık dışı gelecektir. Fakat gene de bu davranışta bulunmuşsunuzdur.
Her Aşk’ın biraz da belki birazdan da fazla elemi, üzüntüyü içinde sakladığını bilmek gerekli.
İnsan yaşamında iki kez âşık olur mu? Bana sanki olamaz gibi geliyor. Fakat pek çok defa sevebilir. Aşkı unutabilir mi? Bence unutur. Unutması gerekir, unutmasının doğru olduğunu düşünür. Aşk gelir ve geçer. Sevgi de. Fakat geçici olmayan sevgi de olmalı. İşte ben onu arıyorum. Aşkı unuttum. Unutmak istediğim için değil. Çok acısını çektiğim için.
Şimdi doyamayacağım bir sevgi arıyorum. Diyeceksiniz ki, yok artık!... Adam bu yaşa gelmiş halâ neler düşünüyor. Bir inancım var, seven insan mutludur, mutlu insan yaşar. Yaşamaktan zevk alır. İşte ben de son defa sevmek ve mutluluğu sonuna kadar tatmak istiyorum. Bu kadar lafın üzerine bir de sevgiyi tanımlamak gerekecek.
Gerçek sevgiyi bulmak büyük bir mutluluktur. Çok defa sevdiğini sanırsın. Ancak gerçek sevgiyi bulduğunda diğerlerinin sevgi olmadığını anlarsın. O’nunla her konuda uyum sağlarsın. Uyum sağladığını da o kadar kısa sürede fark edersin ki, kendin de şaşarsın. Yaşamının kimseye söylemeyeceğini sandığın olaylarını O’na bir anda anlatırsın. O’da sana anlatır. İşte bu sevgidir. O’nunla yaşamında her şeyi ama her şeyi paylaşmaya hazırsındır. Bu paylaşma nikâh merasiminde memurun söylediğinden başka bir paylaşmadır. Gerçek, yürekten gelen bir paylaşmadır. Paylaşmak için hiç bir engel tanımazsınız. Çünkü ikiniz de seversiniz birbirinizi..
Zaman olur ki, mantığın engeller çıkarır. Yüreğini duvarlar içine sıkıştırırsın. Doğruyu yaptığını sanırsın ve mantığına esir olur, sence doğru olanı yaptığını kabul edersin. İşte o zaman mutlu olmak için önüne gelen en büyük fırsatı yok etmişsindir.
Neden yüreğini dinlemezsin? Neden sevdiğine koşmazsın? Neden O’na zulmedersin? O’na bütün kapıları kapatmışsındır. Seni aramasını yasaklamış, bir de O’ndan söz almışsındır. O da sözünü tutar. Ne pahasına? Bir gün belki bilmek istersin? O’nu mutluluk yerine üzüntü dolu bir yaşama terk etmişindir.
Ayrılırken, seni üzmek istemiyorum demişindir. Aslında O’nu şimdi üzmektesindir. O seninle her sıkıntıya katlanmaya hazırdır. İşte sevgi budur. Belki de aşktan da üstündür, senin dediğin gibi. Aşk gelir geçer, sevgi kalıcıdır.