2000 Yaşında Bir Dünya Güzeli

“İstanbul”

“İstanbul yaman bir okul, bir üniversite. Otuz kırk yılda diploma veriyor insana, sanata ve tarihe saygıyı öğretiyor. Sevgisizlikten değil bilgisizlikten belki de. Bu çeşit yanılgıları önleyecek bir süzgeç örgüt yaratılmalı. Sanıldığı kadar zor değil, hem de dünya çapında bir sorumluluk taşıyoruz, İstanbul yalnız bizim değil, bütün dünyanın göz bebeği.”

Abidin Dino

İstanbul, onbirinci yüzyılda nüfusu bir milyona ulaşarak dünyanın ilk metropolü olan bir kent. Avrupa’nın en eski üniversitesini MS 330 yılından beri barındıran bir kent. On dört milyona ulaşan nüfusuyla Avrupa’nın en büyük ve en hızlı büyüyen kenti. Dünyada iki kıta üzerine kurulmuş tek kent. Cami, kilise ve sinagogun geleneksel olarak bugün de yan yana yaşadığı kent. Çok kültürlülüğü yüzyıllar önce gerçekleştirmiş kent. Kısaca İstanbul bir ilkler ve en büyükler kenti.

Temeli Batı olan İstanbul’da, kent bilimsel ve mimari biçim ve içerik farklılıkları başka bir uygarlıktan ödünç alınmış değil, kendi dinamikleri içinde ve çok kültürlülüğün sınırları çerçevesinde üretilmiş ve özgün. Roma’dan, Bizans’a, Bizans’tan Osmanlı’ya, Osmanlı’dan bugüne İstanbul’un dokusunu anlamak için tarihsel belgeleri araştırmak gerekmez. İstanbul’un sokaklarında, caddelerinde dolaşmak, surlarının, su kemerlerinin, sarnıçların sütunlarının, saraylarının, kiliselerinin, havralarının, camilerinin, medreselerinin, kulelerinin oluşturduğu dış mekanları izlemek yeterlidir. Bize düşen bu özellikleri korumak ve de ön plana çıkarmaktır.

Avrupa Birliğine girme çabası içerisinde olduğumuz şu günlerde İstanbul’un gerçek bir Avrupa kenti olarak Avrupa’nın belki de Batı dünyasının de facto başkenti durumuna getirilebileceğini düşünmemiz gerekir. İstanbul, bir bakıma, ancak büyük bir gayretle bu işlevinden uzak tutulabilir. Yeter ki İstanbullular dünyada eşi bulunmayacak bu kentin tüm haşmeti ile yaşamasını ve gelişmesini engellemesinler. Daha 1976 yılında Avrupa Parlamentosu tarafından “ortak kültür mirası” olarak ilan edilen kentimiz kısa sürede dünyanın kültür merkezi olabilecek özelliklere sahiptir. SİT alanlarının belli bir planla ele alınarak düzenlenmesi için gerekli finansal destek uluslar arası alanlardan kesin bir kolaylıkla sağlanabilir.

İstanbul: politik başkent, üretken endüstri merkezi, önemli liman, çok kültürlülük odağı ve bir kıtadan öbürüne geçiş noktası gibi beş olağanüstü niteliği bir arada taşımıştır.Bu beş niteliğin beşinde de, birkaç süreç dışında, her çağda en büyük olmasıdır.

İstanbul’un Asya ile Avrupa’nın kesiştiği noktada olması kimliğini kentsel bir eriyik potası niteliğinde biçimlendirdi. Hem önemli bir ticaret merkezi hem de seçkin bir kültür odağı olarak gelişmesini sağladı.

Bu geleneklerin korunduğu İstanbul yalnızca tarih demek değildir. Yerel yönetimlerin görevi 14 milyon nüfusun bulunduğu bu kenti 21.yüzyılın dinamiklerine hazırlamaktır. Kentlilerin yaşam kalitesinin düzeltilmesi için olağan yerel yönetim görevlerinin en iyi şekilde yerine getirilmesi ve mevcut sorunların çözülmesi yanında, İstanbul uluslar arası bir kültür, siyaset, ticaret ve turizm merkezine dönüştürülmelidir. Bunlar gerçekleştirilirken de, her zaman insan değerlerine, demokrasiye ve kitlesel katılımcılığa öncelik verilmelidir. İstanbul teknolojik açıdan geleceğe yöneltilerek, çok kültürlü uluslar arası metropol niteliği daha da güçlendirildiğinde, “Avrupa’nın en eski geleceğin kenti” adını hak edecektir. 

Twitter response: "Could not authenticate you."

Özel Önerİm

Pizzeria Pidos

Samimi ortamıyla
ev gibi bir İtalyan restoranı.
Gümüşsuyu caddesinde

Websitesine git

Temasa geç

Düşüncelerinizi dinlemekten mutlu olacağım!

Ergun Göknel
34330 Levent, IST
Türkiye

Temasa geç